DETAYLI ARAMA

Aramaİstediğiniz yurtdışı eğitim programına kolayca ulaşın.

HABERLER


EDİTÖRDEN > Londra'nın Türk kökenli Belediye Başkanı Boris Johnson 'Soyumla gurur duyuyorum'… 08.Şubat.2012

Arkadaşıma gönder

Beğen / Favorilere Ekle

Ekovitrin Yazarı Mehmet Okumuş, Londra'nın Türk kökenli Belediye Başkanı Boris Johnson ile özel bir röportaj yaptı. İşine bisiklet ile gidip gelen sıradışı Belediye Başkanı Boris Johnson'a Türk kökenli olduğunu hatırlattığımızda; 'Soyumla gurur duyuyorum!..' cevabını veriyor. Dünyanın en önemli başkentlerinden biri olan Londra'yı, 2012 Olimpiyatlarına hazırlayan Başkan Boris Johnson, sorulara açık yüreklilik ile cevaplandırdı.

 Londra Belediye Başkanlığı'nı sürpriz bir şekilde kazanan Muhafazakâr politikacı Boris Johnson adeta bizden biri... Osmanlı'nın son İçişleri Bakanı Ali Kemal'in torunu olan Johnson, sıkı bir Fenerbahçe taraftarı… Johnson, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanlara ateş püskürüyor. İngiltere'de Başbakan Gordon Brown'ın İşçi Partisi'nin hezimete uğradığı yerel seçimlerde Londra Belediye Başkanlığı'nı 140 bin oy farkla kazanan Muhafazakâr Parti adayı Boris Johnson, Türk kökenlerini inkâr etmek bir yana dursun 'Soyumla gurur duyuyorum' diyerek Londra'daki Türk seçmenin de kalbini kazanmayı başarmıştı. İlginç saç stili ve sözünü sakınmayan konuşma tarzıyla İngiliz siyasetinin en sempatik isimlerinden biri olan Johnson tam bir Türk dostu. Yıllardır Muhafazakâr Parti içerisinde milletvekilliği yapan ve son zaferinden sonra adı Muhafazakâr Parti liderliği ve hatta başbakanlık için bile geçen 44 yaşındaki politikacı, sık sık İngiliz gazetelerine yazdığı makalelerde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini ateşli bir şekilde savunuyor. Son yazısında buna karşı çıkan Papa 16'ncı Benedict'i ağır sözlerle eleştirerek 'Avrupalılar Türkiye'yi küçümsüyor. Türkler de Avrupa'dan uzaklaşıyor. Neden? Papa'nın, papazların, siyasetçilerin saçma değerleri yüzünden' ifadelerini kullanmıştı.

 

'İŞİNE BİSİKLET İLE GİDİYOR '

Neden evinizden makamınıza, tüm toplantı ve faaliyetlerinize bisikletle gidip geliyor, şehir içinde ulaşım aracınız olarak bisikleti tercih ediyorsunuz?
Sağlık açışından iyi olmasının yanı sıra bisiklet bana istediğim yere, istediğim zamanda gidebilme özgürlüğünü sunuyor. Göreve başladığımdan bu yana Londra'yı  insanların rahatlıkla bisikletlerini kullandıkları bir 'bisiklet şehrine' dönüştürmeyi hep istemişimdir. Bisiklet kullanmak insanları daha fazla sosyal olmaya teşvik eder, sağlık ve finansal açıdan yarar sağlar. Bu sayede Londra gelecekte çevresel ve doğal açıdan temiz ve güçlü bir şehir olacak. Benim en büyük amacım, Londra'yı dünyanın en güzel ve en büyük şehri yapmak. İşte bu nedenle, 2010 yazında bisiklet kiralama organizasyonum büyük yankı buldu.

Barclay's Bakası'nın sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz bu organizasyon sayesinde  şu anda elimizde 352 tane yerleştirme istasyonunda konuşlandırılmış tam olarak 6 bin adet bisiklet mevcut. Bu bisikletler Londra'lıların ulaşım aracı olarak ilk tercihleri arasında yer alıyor ve bu bisikletler ile her gün Londra'nın merkezine binlerce sefer gerçekleştiriliyor. Bundan dolayı 'neden bisiklet kullanıyorsunuz' değil, 'neden kullanmıyorsunuz' diye bir soru sormalısınız. Eğer 2012 yılı için hala bir planınız yoksa size 'bisikletlerinizi alıp gelin  bize katılın' derim.
 
Sizce Londra güvenli bir şehir mi?
Londra, yaşamak ve çalışmak için dünyanın en güvenli büyük şehirlerinden biridir. Ben göreve başladığımdan bu yana suç oranı yüzde 9, toplu taşıma suçları yüzde 30 düştü. Cinayet oranı ise 1978 yılından sonra en düşük oranına ulaştı. Şu anda 33 binin üzerinde polis memuru var ve bu rakam, ben bu göreve başladığımda daha azdı. Londralılar ve turistler için burayı her  zamankinden daha güvenli bir yer haline getirmek için çalışıyoruz. Amacım yalnızca polis sayısını artırmak değil; sokakları, işini daha iyi yapan polislerle donatmak.
 
'TÜRK SOYUNDAN GELMEM BANA GURUR VERİYOR'
 
Aile kökeninizin Türkiye'ye dayanması  ve Türk kökenli olmanız hakkındaki düşünceleriniz nedir? Türk göçmen ve Türk iş adamlarının Londra ekonomisine ne gibi katkıları olduğunu düşünüyorsunuz?
Soyumla kesinlikle gurur duyuyorum. Büyük babam gibi Türk ve Kürt kökenli birçok insan, Türkçe konuşan toplumun zengin tarihini, kültürünü, mutfak ve tecrübeli  ticari geleneklerini de beraberinde getirerek Londra'yı kendilerine yurt edinmişlerdir. Londra, pek çok topluluğun bir araya gelerek oluştuğu dinamik ve refah dolu bir şehirdir. Tıpkı diğer toplumlar gibi Türkler de bu şehre ekonomik ve kültürel açıdan katkılar sağlıyor. Ayrıca bu katkılar  iki ülke arasında sıcak ilişkiler  için  sağlam zemin teşkil ediyor.

Neden evinizden makamınıza, tüm toplantı ve faaliyetlerinize bisikletle gidip geliyor, şehir içinde ulaşım aracınız olarak bisikleti tercih ediyorsunuz? Sağlık açışından iyi olmasının yanı sıra bisiklet bana istediğim yere, istediğim zamanda gidebilme özgürlüğünü sunuyor. Göreve başladığımdan bu yana Londra'yı  insanların rahatlıkla bisikletlerini kullandıkları bir 'bisiklet şehrine' dönüştürmeyi hep istemişimdir. Bisiklet kullanmak insanları daha fazla sosyal olmaya teşvik eder, sağlık ve finansal açıdan yarar sağlar. Bu sayede Londra gelecekte çevresel ve doğal açıdan temiz ve güçlü bir şehir olacak. Benim en büyük amacım, Londra'yı dünyanın en güzel ve en büyük şehri yapmak. İşte bu nedenle, 2010 yazında bisiklet kiralama organizasyonum büyük yankı buldu.Barclay's Bakası'nın sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz bu organizasyon sayesinde  şu anda elimizde 352 tane yerleştirme istasyonunda konuşlandırılmış tam olarak 6 bin adet bisiklet mevcut. Bu bisikletler Londra'lıların ulaşım aracı olarak ilk tercihleri arasında yer alıyor ve bu bisikletler ile her gün Londra'nın merkezine binlerce sefer gerçekleştiriliyor. Bundan dolayı 'neden bisiklet kullanıyorsunuz' değil, 'neden kullanmıyorsunuz' diye bir soru sormalısınız. Eğer 2012 yılı için hala bir planınız yoksa size 'bisikletlerinizi alıp gelin  bize katılın' derim. Londra, yaşamak ve çalışmak için dünyanın en güvenli büyük şehirlerinden biridir. Ben göreve başladığımdan bu yana suç oranı yüzde 9, toplu taşıma suçları yüzde 30 düştü. Cinayet oranı ise 1978 yılından sonra en düşük oranına ulaştı. Şu anda 33 binin üzerinde polis memuru var ve bu rakam, ben bu göreve başladığımda daha azdı. Londralılar ve turistler için burayı her  zamankinden daha güvenli bir yer haline getirmek için çalışıyoruz. Amacım yalnızca polis sayısını artırmak değil; sokakları, işini daha iyi yapan polislerle donatmak.  Soyumla kesinlikle gurur duyuyorum. Büyük babam gibi Türk ve Kürt kökenli birçok insan, Türkçe konuşan toplumun zengin tarihini, kültürünü, mutfak ve tecrübeli  ticari geleneklerini de beraberinde getirerek Londra'yı kendilerine yurt edinmişlerdir. Londra, pek çok topluluğun bir araya gelerek oluştuğu dinamik ve refah dolu bir şehirdir. Tıpkı diğer toplumlar gibi Türkler de bu şehre ekonomik ve kültürel açıdan katkılar sağlıyor. Ayrıca bu katkılar  iki ülke arasında sıcak ilişkiler  için  sağlam zemin teşkil ediyor. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

'2012 LONDRA İÇİN İNANILMAZ BİR YIL OLACAK'

Sizce 2011' de Londra için en talihsiz olay neydi?

 

Ağustos ayındaki şiddet karışıklığı şehre kesinlikle gölge düşürdü. Bu tarz sersemce şiddetlerin şehrimizde yer almasından, isyancıların gözlerini kör eden duyarsızlıkları, bencillikleri ve yüzlerce çalışkan insanın rızıklarının çöpe atılıp dünya önünde kötü bir izlenim bırakılması bir ara beni çok yormuştu. Şimdi bu olaylardan kötü etkilenen bölgelerde 20 milyon Sterlin sadece  Croydon ve Tottenham'a ve toplamda 70 milyon Sterlin'den daha yüksek bir rakamla yatırım yapılarak bu bölgeler iyileştirilmeye çalışılıyor.

 

Ağustos ayındaki şiddet karışıklığı şehre kesinlikle gölge düşürdü. Bu tarz sersemce şiddetlerin şehrimizde yer almasından, isyancıların gözlerini kör eden duyarsızlıkları, bencillikleri ve yüzlerce çalışkan insanın rızıklarının çöpe atılıp dünya önünde kötü bir izlenim bırakılması bir ara beni çok yormuştu. Şimdi bu olaylardan kötü etkilenen bölgelerde 20 milyon Sterlin sadece  Croydon ve Tottenham'a ve toplamda 70 milyon Sterlin'den daha yüksek bir rakamla yatırım yapılarak bu bölgeler iyileştirilmeye çalışılıyor.


Ağustos ayındaki şiddet karışıklığı şehre kesinlikle gölge düşürdü. Bu tarz sersemce şiddetlerin şehrimizde yer almasından, isyancıların gözlerini kör eden duyarsızlıkları, bencillikleri ve yüzlerce çalışkan insanın rızıklarının çöpe atılıp dünya önünde kötü bir izlenim bırakılması bir ara beni çok yormuştu. Şimdi bu olaylardan kötü etkilenen bölgelerde 20 milyon Sterlin sadece  Croydon ve Tottenham'a ve toplamda 70 milyon Sterlin'den daha yüksek bir rakamla yatırım yapılarak bu bölgeler iyileştirilmeye çalışılıyor.

Dahası gösterdikleri bu davranışların ne kadar kötü olduğunu ve bunun bir bedeli olduğunu anlayabilmeleri için  binlerce kişi gözaltında tutuluyor. Londra bunun üzerinden gelebilecek. Croydon'u tekrar eski haline getirmek için bazı planlarımız var ve yeni yılda Tottenham'da  düzenlenecek şeylerle ilgili organizasyonlar yapıyorum. Tabi ki bu çok kolay olmayacak çünkü, bu kadar insanı dehşete düşüren bir zararı düzeltmek zor.  Ama biz artık sokaklarımızda şiddet görmek istemiyoruz.
 
'LONDRALILARIN DUYARLILIĞI BENİ DUYGULANDIRDI '

Sizin için  2011'in en büyük sürprizi neydi?
Londralıların isyana duyarsız kalmaması  ve gösterdikleri tepki inanılmaz bir şey. Herkes ellerinde süpürgelerle ortaya çıktı ve el ele vererek bu şehri tekrar güvenli bir yer haline getirmek için, polislere de yardımcı olarak muhteşem bir şekilde çalıştılar. Onların bu tepkisi beni bu büyük şehrin belediye başkanı olarak oldukça gururlandırdı.
 
'TEMMUZ AYINDA OLİMPİYAT MEŞALESİ YAKILACAK '
 
2012 yılı için tahmin ve  beklentileriniz neler?
2012 şehrimiz tarihinin en inanılmaz yıllarından biri olacak. Haziran ayında binlerce sokak partisi  ve Thames Nehri üzerinde 1000 adet bot filosu ile Kraliçe'nin tahttaki 'Pırlanta Yıldönümü Şenliği' muhteşem geçit ve törenleri ile yıla damgasını vuracak. Temmuz ayının başında Olimpiyat Meşalesi yakılacak ve Olimpik kutlamalar için ilk başlangıç atışı yapılacak. Yarışma yapılacak yerler çok önceden ayarlandı. Ulaşım sistemimiz düzenlendi ve ziyaretçilerin şehri gezebilmesi için yeni düzenlemeler yapıldı. Ziyaretçilerimizi bekleyen bir yığın kültürel etkinlikler ve açık büfe yemeklerimiz olacak. Londra'nın olimpiyatlara dünyanın görüp görebileceği en iyi ev sahipliğini yapması 2012'den en büyük beklentim. Sadece Büyük Britanya Takımı ve Büyük Britanya Paralimpik Takımı bu oyunları uzak ara bir sayıyla madalyayı almayla kalmayacak, ayrıca ziyaretçiler ve Londralılar bu oyunlar sona erdiğinde bile hafızalarına kazınacak kültürel, sportif ve damak tatlarıyla dolu bir sürü muhteşem anı biriktirecekler.
 
Yeni yılda dilek ve hedefleriniz neler?
Umalım da bu oyunlar Londralıların hak ettiği ve onlara miras kalabilecek şekilde olsun. Bu oyunlara milyonlarca Sterlin yatırım yapıldı ama, beraberinde binlerce insana iş imkanı sağladı. Bu şehri hem yaşam hem iş açısından büyük bir merkez haline getirmek için elime geçen her fırsatı değerlendirmek ve bu fırsatlardan yararlanmakta kararlıyım.
 
BORIS JOHNSON'UN SOYU ÇANKIRI'YA UZANIYOR
 
Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın büyük dedesi Çankırılı Hacı Ahmet Efendi, dedesi ise Osmanlı'nın son dahiliye nazırı Ali Kemal... Boris Johnson da babası ve büyük dedesi gibi gazeteci. Üstelik dedesi Ali Kemal gibi politikayla uğraşıyor.
 
Muhafazakar İngiliz Politikacı Boris Johnson, 1 Mayısta yapılan yerel seçimler sonucunda Türklerin de desteği ile Londra Belediye başkanlığına seçildi. Londra'nın çiçeği burnunda Belediye başkanı Boris Johnson'un kökleri Türkiye'ye hem de Çankırı'ya dayanıyor. Evet yanlış okumadınız şu anda Londra Belediye Başkanı'nın damarlarında Türk kanı dolaşıyor hem de oksijenini Çankırı yaylalarından almış bir Türk kanı… Çankırı'nın Orta İlçesi'ne bağlı Kalfat Beldesi'nde doğan Hacı Ahmet Efendi (1815-1818), çocuk denecek yaşta nafakasını temin etmek için İstanbul'a gelir. Mumculuk işine giren Ahmet Efendi kısa zamanda bu işte başarılı olur ve çıraklıktan Balmumcu kahyalığına kadar yükselir. Ahmet Efendi ilk eşinin vefat etmesi üzerine ikinci evliliğini Hanife Feride isimli bir hanımla yapar. Bu evlilikten biri erkek üç evlat sahibi olan Ahmet efendinin oğlunun ismi Ali Kemal'dir. Londra Belediye Başkanı Boris Johnson ile Çankırı'nın ilgisi Ali Kemal ile başlıyor. Ali Kemal (1869-1922) Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşamış önemli bir gazeteci ve politikacıdır (Gerçek ismi Ali Rıza'dır). Damat Ferit Paşa kabinesinde maarif ve dahiliye nazırlığı yapmıştır. Nazırlıktan istifa ettikten sonra İttihatçı bir hareket olduğu gerekçesi ile milli mücadeleye karşı çıkmış, sahibi olduğu Peyami-Sabah gazetesinde de milli mücadeleyi ağır bir şekilde eleştirmiştir. Bu hezeyanlarından dolayı mütarekeden sonra Teşkilat-ı Mahsusa elemanları tarafından  Beyoğlu'nda bir berber dükkanında yakalanmış ve yargılanmak üzere Ankara'ya götürülürken İzmit'te kimliği meçhul kişilerce linç edilmiştir. Ali Kemal, İsviçre'de tatilini geçirdiği yıllarda Boris Johnson'un büyük ninesi  Winifre Brun'la tanışır ve 1903 yılında evlenir. Ali Kemal'in bu evliliğinden Selma ve Osman Ali adlarında iki çocuğu olur. Osman Ali, annesi ile birlikte İngiltere'ye yerleştikten kısa bir süre sonra annesi, yani Ali Kemal'in ilk eşi Winifre Brun genç yaşta hayatını kaybeder. Osman Ali'yi bundan sonra Anneannesi Margaret Johonson büyütür. Muhtemelen babasının başına gelenlerden etkilenmiş olacak ki Margaret, torununun adını Winfred Johnson olarak değiştirir. Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, Winfred Johnson'un oğlu yazar ve çevreci  Stanley Johnson'un çocuğudur yani Ali Kemal'in oğlu Osman Ali'nin torunudur. İster tesadüf deyin, isterseniz genetik bağ deyin, Boris Johnson da babası ve büyük dedesi gibi gazetecidir. Üstelik Boris, gazeteciliğinin yanında tıpkı büyük dedesi Ali Kemal gibi politikayla da uğraşıyor. Çankırı Kalfat Köyü'nde başlayan hayat serüveni Londra belediye başkanlığına kadar uzanıyor.


akreditasyonlarımız

Horizon

Üniversite Rehberi

SOSYAL BAĞLANTILARIMIZ

Bizi sosyal medyada takip edin

Tüm Hakkı Saklıdır  © 2018 | Bir Horizon Eğitim Grubu kuruluşudur.