DETAYLI ARAMA

Aramaİstediğiniz yurtdışı eğitim programına kolayca ulaşın.

HABERLER


ÖĞRENCİLERİMİZDEN > Ferda Tezcan 19.Ağustos.2015

Arkadaşıma gönder

Beğen / Favorilere Ekle

Yurtdışına gitmeden önce amacınızı belirlemeniz gerekiyor. Hedefleriniz doğrultusunda sizi iyi yönlendirebilecek, yurtdışı ile ilgili her konuda yardımcı olabilecek ve tatlı dili güler yüzü ile sizi etkileyebilecek bir yurtdışı danışmanı bulmanız şarttır. Ben böyle bir danışman biliyorum. Sıcacık bir yuva olan ANKARA HORİZON YURTDIŞI EĞİTİM DANIŞMALIĞI sizi hem kendi deneyimleri hem giden öğrencilerin deneyimleri hem de doğru bilgiler ışığında çok iyi bir şekilde aydınlatıp yönlendirir.

Kendimden örnek vermek gerekirse bir İngilizce Öğretmeni olarak CELTA Sertifikasını almak istedim. Horizon Yurtdışı Eğitim Danışmanı Emine Namal Kurtoğlu, bu tür öğretmenlik sertifikalarına uygun olan İngiltere Bournemouth International Teaching Training Center(ITTC) okulunun diğer okullara kıyasla daha iyi ve kapsamlı bir eğitim verdiği tavsiyesinde bulundu. Daha sonra CELTA Sertifika Ön Görüşmesi(Skype) için başvuru ve evraklar gibi gereken tüm işlemleri Emine Hanım öncülüğünde yaptık. CELTA sertifikası kabul için gerekli olan ve internet üzerinden yapılan mülakatta İngiliz aksanına yakın konuşamadığımdan dolayı okul bana TESOL sertifikasını uygun buldu. Ben CELTA almayı çok istediğimden dolayı okul 1 hafta CELTA derslerini deneme şartı ve tabiki TESOL sertifikası alma garantisi ile kabul etti. Okulun kabulü ile diğer işlemleri adım adım Emine Hanım’ın doğru yönlendirmeleri sayesinde İngiltere’ye gidiş sağlandı.

Şansıma kaldığım ev de çok güzeldi aile de çok iyiydi. Rawles ailesinde yaşamak gerçekten benim için büyük bir ayrıcalıktı. Bana her konuda yardımcı oldular. Ayrıca aile ile iletişimi ne kadar sıcak tutarsan bir okadar faydası oluyor. Akşam yemekleri ve yemek sonrası verdikleri tatlı, meyve veya dondurma beni benden alıyordu. Hatta Pam’in yapmış olduğu leziz kekin tarifini bile dayanamayıp aldım. Her akşam yemeğinde beraber hem yemek yedik hem de sohbet ettik. Yemek saatleri dışında da sohbet etmeye ve beraber televizyon haber izlemeye çalıştım. Tabi TESOL sertifikası almak CELTA kadar zordu çünkü aynı dersleri CELTA grubu öğretmen arkadaşlarımız ile gördüm. ITTC butik bir okul ve sadece bu tür öğretmenlik sertifikalarına yönelik bir eğitim veriyor. Aslında bu okulun butik ve sadece sertifika vermeye yönelik okul olmasının tek sebebi BEET okulunun ayağı bir okul olmasıdır, çünkü BEET okulu sadece dil eğitimi veriyor. Bu okula da ders gözlemleri ve değerlendirmelerimiz için de gittik. İlk hafta CELTA dersleri denemesinde yeterli olamamaktan ziyade gene aksanda tıkanıp kaldım. Böylelikle TESOL sertifika programına devam ettim. Zaten CELTA grubu öğretmenleri ile beraber her sabah aynı dersleri gördük, aynı şekilde ve zamanda öğleden sonra ders anlatımlarımız oldu, haftalık ödevlerimiz de aynıydı. Tabi ki iki önemli fark vardı: 1)TESOL sertifikasını ITTC okulu veriyor, CELTA sertifikasını CAMBRIDGE onaylı bir şekilde veriyor. 2) TESOL sertifika programında gerek ders anlatımlarında gerekse haftalık ödevlerde (assignments) geçme kalma durumu yoktur, fakat CELTA da bu durumlar mecbur vardır. Bunlara rağmen çok çalışıp daha iyi olma yolunda ilerledim. Hiçbir zaman az ile yetinmeden ve hocalarımın tavsiyelerini göz ardı etmeden çalıştım. Ayrıca öğretmen arkadaşlarımın yardımları ve tavsiyeleri ile bana hep destek oldular. Bu TESOL Sertifikası alma yolunda başarılı adımlar attığımı ve kendimi gerçekten İngilizce Öğretmenliği adına geliştirdiğimi düşünüyorum. Tüm öğretmen arkadaşlarım ile çok iyi anlaştım, okul içi ve okul dışında onlarla sürekli iletişim kurmaya çalıştım. Okul içinde Ramazan Bayramının ilk günü onlara çikolata alıp ilk ders arasında hem Şeker Bayramımızın anlamını ifade ettim hem de tatlı yiyip tatlı konuştuk. Böylelikle kendi kültürümüzü paylaşmış ve misafirperverliğimizi göstermiş oldum. Beraber aktiviteler yaptık. Mesela beraber Bournemouth Sahilie yakın olan Pavilion’da Müzikale gittik, öğretmenlerimiz ve öğretmen arkadaşlarımızla son gün yemek yedik, son gün akşamında Bournemouth sahilinde parti yaptık ve çılgınlarca eğlendik. En güzeli ve en çılgını da Bournmemouth Sahilinde Pier Zip denilen yüksek bir alandan sağlam bir ip ve güvenli ekipmanlarla sahile doğru kendimi boşluğa atmaktı.

Tabi sertifika programı ağır olunca çok az gezebildiğimi ama Bournemouth için önemli ve gezilmesi gereken yerlere gittiğimi söyleyebilirim. İlk hafta sonu, güneşli bir cumartesi günü kendimi Bournemouth Sahilinde buldum. Bournemouth sahili alabildiğince geniş, kumsalı güzel, denizi pırıl pırıl ama çok soğuk ve hatta buz gibi diyebilirim. Sahilde güneşin tadını çıkardım ve denize giremesem de ayağımı biraz serinletip çıktım. Öğlene doğru hava bozunca Oceanerium denilen Akvaryuma hayvanlar alemini yakından görmek amaçlı girdim. Çok eğlenceli ve bilgi dolu saatler geçirdim. Ve sonra Bournemouth Pier da dürbünle sahili ve insanları gözlemledim. Fish and chips yedim ama çok lezzetli bulduğumu söyleyemem, aksine çok yağlıydı. İkinci hafta sonu ise Jurrasific Coast dediğimiz İngiltere’nin ormanlık ve kıyı alanına gittik. Buna okulun düzenlemiş olduğu turla gittim. Hatta aileye gitmeden önce hafta sonu planlarımdan bahsettiğimde kesinlikle Jurrasific Coast’a gitmemi şiddetle tavsiye ettiler. Gerçekten de çok güzeldi. Kıyı bölgesinde bol bol fotoğraf çektim ve çektirdim. Kıyı bölgesine ulaşmak için baya bir yol yürüyorsunuz. Bu durum benim spor yapmamı sağladı. Aile’nin de uyardığı üzere spor ayakkabı ile gittim. O kıyı bölgesinde hem güneşin tadını çıkarttım hem de deniz manzarasını izlemekten kendimi alamadım. Huzur dolu, doğa ile iç içe saatler geçirdim. İlk Cream Tea deneyimim gerçekleşti. Reçel, yağ ve küçük 2 kekin nasıl sütlü çay ve büyük bir zevk ile yendiğini öğrendim. Tur boyunca hem yeni arkadaşlar edindim hem de bizim sınıftan gelen arkadaşım ile baya eğlendim. Turun sonundaki Pool Harbor dedikleri liman çok hoşuma gitmişti. Gerçi denizi çok kötü kokuyordu ama o küçük kasaba, mağazaları, koca bir liman ve leylekler beni mest etti.Son hafta sonuna geldiğimizde Cuma akşamı 4 bayan beraber daha öncede bahsettiğim üzere Bournemouth Pavilion denilen tiyatro ve müzikal gösteri salonunda ‘Greace’ isimli Müzikali izledik. Çok etkilendiğimi söyleyebilirim, çünkü tiyatrodan farklıydı. Tiyatroda sadece canlandırma var, fakat müzikalde ise hem drama hem de şarkı ile seslendirme söz konusudur. Bol yağmurlu bir akşama rağmen çok eğlendiğimi söyleyebilirim. Cumartesi günü Bath kasabasına gittik. Tarihi eserlerle dolu olan bu kasabada hem Bath dediğimiz Eski Romalıların Hamam Kültürünü gördüm hem restaurant ve alışveriş yerleri ile dolu olan caddelerini gezdim hem de malumunuz bir bayan olarak PrimeMark da alışveriş yaptım. Gerçekten de Primark çok ucuz ama çok da kaliteli giyecekleri vardı. Bu turda da arkadaşım çoktu ve beraber takıldık. Pazar günü de Bournemouth Merkezi’ndeki Primark a gidip son alışverişlerimi yaptım. Okulun son gününde bol bol anı olsun diye gerek öğretmen arkadaşlarımla gerek öğretmenlerimle gerekse öğrencilerimle yeni almış olduğum selfie çubuğu ile fotoğraf çektim. Öğle yemeğini beraber bir İtalyan restaurantında hep beraber yedik. Okul bitimindeki akşam da okuldaki arkadaşlarla Bournemouth Sahilinde buluşup aramızda kumsalda parti yaptık. Hem müzik diledik hem dans ettik hem içtik hem de gecenin tadını çıkardık, çünkü Bournemouth’da son dakikalarımızdı. Her güzel şeyde olduğu gibi bu güzel İngiltere Bournemouth maceramız sona ermişti.

Ahh zaman çok çabuk geçmişti. Bournemouth’ın tadı hala damağımda kaldı. Şuan aldığım sertifika ve okuldaki yapmış olduğum ders anlatımlarım sayesinde Ankara’da Özel Bir Kolejde işe başladım. Demek ki insan yeter ki başarıya giden yolda ter ve gözyaşı döksün ki hakkının versin, yeter ki azmetsin. HORİZONUN ve EMİNE HANIMIN KATKILARIYLA ektiği tohumların yeşerdiğini görsün ve daha da yeşermesi için gerekeni yapmaya devam etsin.

akreditasyonlarımız

Horizon

Üniversite Rehberi

SOSYAL BAĞLANTILARIMIZ

Bizi sosyal medyada takip edin

Tüm Hakkı Saklıdır  © 2018 | Bir Horizon Eğitim Grubu kuruluşudur.